İSTANBUL Devlet Opera ve Balesi, nadide bale eserlerinden biri olan La Bayadère’i 14 Ocak akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde bale severlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), 2008’de Atatürk Kültür Merkezi’nin yenilenmesinden önce sahnelediği son bale eseri olan La Bayadère’nin galasını AKM’de gerçekleştiriyor. 14 Ocak Cumartesi günü AKM’de meraklılarıyla buluşacak olan La Bayadère balesinin konusu Hindistan’da geçiyor. Aşk ve entrika dolu büyülü atmosferiyle dikkat çeken La Bayadère’in koreografisini Marius Petipa, müziklerini Ludwig Minkus üstlendi. İlk kez 4 Şubat 1877’de St. Petersburg’daki Bolşoy Kamenny İmparatorluk Tiyatrosu’nda sahnelenen eserin koreografisindeki her adım, müzikle mükemmel bir uyum içindedir. La Bayadère, çağdaş eleştirmenler tarafından en büyük başyapıtlardan biri olarak kabul edilir.
Ayşem Sunal Savaşkurt’un sahnelediği baleyi Efter Tunç, kostümlerini Gülden Sayıl, ışığını ise Başkan Arık hazırlıyor. La Bayadère, 14 Ocak akşamı galasının ardından 18, 21, 25, 28, 31 Ocak ve Şubat tarihlerinde seyircisiyle buluşmaya devam edecek. ESERİN KONUSU Büyük Brahman, rahipler ve tapınak dansçıları Hindistan’da Kutsal Ateş Ayini düzenlerler. Tapınak dansçılarının en güzeli olan Nikiya, baş tapınak dansçısı olarak onurlandırılır. Yüce Brahman, Nikiya’ya olan aşkını ilan eder, ancak Nikiya onu reddeder ve geceleri gizlice asil savaşçı Solor ile tanışır. Birlikte dans ederler ve Kutsal Ateş üzerinde birbirlerine sonsuz aşk sözü verirler. Kıskanç Şanlı Brahman durumu anlayınca Solor’u öldürmeye ant içer. Rajah, Solor’un cüretini ödüllendirmek ister ve ona kızı Gamzatti ile evlenmesini emreder. Gamzatti, Solor’un portresini görür görmez ona aşık olur ve tanıştıklarında Solor da onun güzelliğinden etkilenir. Nikiya’ya sonsuz aşk sözü vermesine rağmen Rajah’ın isteğine karşı gelemez ve Gamzatti ile evlenmeye karar verir. Yüce Brahman, Rajah’ın Solor’u ortadan kaldıracağını umarak ona Nikiya ile Solor arasındaki bilinmeyen aşkı anlatır. Ancak Rajah, Nikiya’yı öldürmeye karar verir. Bu diyaloğa kulak misafiri olan Gamzatti, Nikiya’yı odasına çağırır ve Solor’dan vazgeçmesi için ona rüşvet vermeye çalışır. Gamzatti’yi reddeden Nikiya çıldırır ve onu öldürmeye çalışır. Nikiya daha sonra kaçar ve Gamzatti onu yok etmeye ant içer. Solor ve Gamzatti’nin nişanında Nikiya’ya dans etmesi emredilir. Gamzatti ona hediye olarak bir sepet çiçek gönderir. Nikiya, çiçeklerin Solor’dan olduğunu düşünür. Ancak çiçek sepetinde zehirli bir yılan gizlidir. Yılan Nikiya’yı sokar; Nikiya kendisine sunulan panzehiri almak istemez ve ölür. Solor odasında yalnızdır. Nikiya’nın ölümünün üzüntüsüne tamamen teslim olur. Acısını dindirmek için afyon alıyor ve halüsinasyonları onu Gölgeler Krallığı’na götürüyor. Burada Nikiya’nın görüntüsü, aşklarının anıları gözlerinin önünden gitmez ve Solor kendi hayatına son verir. Böylece Nikiya ve Solor sonsuz aşkta birleşir.
